5 Eylül 2013 Perşembe
Yeşil mercimekli patatesli börek ( 2 tepsi)
Dereotlu Poğaça
Tarçınlı Fındıklı Kurabiye Deneme 1
3 Eylül 2013 Salı
Çok dağaldım aammaa toparladım. :))
22 Ağustos 2013 Perşembe
Seramik bıçakları uzun süre kullanmak için ne yapmalı?
Seramik bıçaklar paslanmaz ve leke tutmaz ancak uzun vadede kullanabilmeniz için bilmeniz gereken detaylar var. İşte size bir kaç ipucu:
- Seramik bıçaklar gıdaları dilimlemek için uygundur, kazımak, ters yüz etmek gibi bıçakların keskin taraflarını zedeleyici uygulamalardan kaçının.
- Kemik veya donmuş gıdalar gibi sert cisimleri kesmek için kullanmayın, bıçakların kesin taraflarının ve uçlarının zedelenmesine yol açabilir.
- Ahşap ya da plastik yüzeyli kesme tahtalarını tercih ediniz, mermer, cam, taş ve kiremit yüzeylerde kullanmayın.
- Bulaşık makinesinde yıkamak, bıçağın keskin kısımlarını ve diğer bulaşıklarını zedeleyebileceğinden elde yıkayın.
- Seramik bıçakları yere düşürmemeye ya da sert zeminlere çarptırmamaya özen gösterin, aniden kırılabilir.
- Çocuklardan ve yetkinliği bulunmayan kişilerden uzak tutun.
Vita Verde’den Thermolon Mucizesi!
Vita Verde’den Thermolon Mucizesi!
Thermolon kaplama ısı, nem ve tadı tutan bir yalıtkan gibi davranır. Bu da yemeklerinizde mükemmel sonuçlar verir. Kaplandığı tencere, tava gibi ürünlere yapışmazlık özelliğini veren, cam ve seramik yapımında kullanılan Thermolon, doğal hammaddeler ile üretildiği için PTFE ve PFOA içermiyor. Çevre Koruma Kurumu´nun yaptığı deneylere göre tava ve tencerelere yapışmama özelliğini veren bu zehirli kimyasallar insanlarda kanserojen etki yapıyor.
Peki nedir bu PTFE ve PFOA?
PTFE (politetrafloroetilen), yanmaz yapışmaz ürünlerin yapımında kullanılan ve fiberglas (cam elyaf) dokumadan oluşan ve çekme kuvveti ile yapısal özellik kazanan bir malzemedir. Bu yanmaz yapışmaz ürünlerin yapımında kullanılan ve kimyasal bir madde olan PFOA diğer adıyla C-8 ve PTFE (politetrafloroetilen)'nin kanserojen etkileri olduğu iddia ediliyor. Özellikle son dönemde yanmaz yapışmaz tencere ve tavalar kanserle beraber anılmaya ve konuşulmaya başlandı. ABD’deki insan araştırmalarında incelenen, hemen hemen herkesin kanında rastlanması, dikkatlerin son yıllarda bu madde üzerinde toplanmasına yol açmış ve bu çapta bir kirlenmenin yalnızca fabrika emisyonlarıyla olamayacağı, bu maddenin üretiminde kullanıldığı ürünlerin tüketiminin de (yanmaz yapışmaz tava, fast food ambalaj kağıtları, su geçirmeyen giyim eşyaları vs.) PFOA çıkışına yol açabileceği kuşkusunu güçlendirmiştir.
Uzmanlar uyarıyor! Satın aldığınız ürünlerin çevre dostu ve yapışmazlık özelliği ile cam ve seramik yapımında kullanılan Thermolon seramik bazlı kaplama olmasına dikkat edin. Yapışmayı önleyen Thermolon kaplama sayesinde tencere ya da tavanızın yüzeyi yiyeceklerle tepkimeye girmez ve size en üst düzey pişirme performansının yanında, temizlikte de kolaylık sağlar.
Seramik bıçak???
Seramik Bıçaklar Daha Sağlıklı Bir Alternatif! Neden mi?
Seramik bıçaklar, ileri teknoloji ürünü, jilet gibi keskin bıçak ağzı son derece sert ve yoğun bir yapıya sahiptir. Seramik bıçaklar metal bıçaklara göre %50 daha serttir ve kestiğiniz gıdalarda asla metal tadı bırakmaz. Özel seramik kaplama, bıçak üzerinde bakteri oluşumuna izin vermez. Paslanmaya ve leke oluşumuna dayanıklı seramik bıçakların temizliği de çok kolaydır. Yiyeceklerin vitamin ve besin değerlerine zarar vermediği gibi, gıda kokularını da birbirine karıştırmayan bu çevreci seramik kaplamaya güvenebilirsiniz.
Mutfağınızda seramik bıçak kullanmanız için 4 önemli nedeniniz var!
-Sağlık Seramik bıçaklarla kestiğiniz gıdalarda metal tadı olmaz. Bıçak yiyeceklerin vitamin ve besin değerlerine zarar vermez. Gıda kokularını birbirine karıştırmayan çevreci seramik kaplamaya güvenebilirsiniz.
-Sertlik Seramik bıçaklar metal bıçaklara göre %50 daha serttir. Sertlik derecesi elmas sertliğine çok yakındır. Böylece mükemmel keskinliğe ulaşılır. Seramik bıçaklar metal bıçaklara göre 10 kat daha uzun süre keskinliğini korur.
-Hafiflik Seramik bıçaklar hafiftir, yumuşak sapları elinize tam oturur. Yorulmadan kolayca kesme ve doğrama yapabilirsiniz.
-Hijyen Özel seramik kaplama, bıçak üzerinde bakteri oluşumuna izin vermez. Meyve asitleri bıçak yüzeyine yerleşmez. Paslanmaya ve leke oluşumuna dayanıklı seramik bıçakların temizliği çok kolaydır. Yapmanız gereken sadece her kullanımdan sonra durulamak ve temiz bir bezle kurulamak.
Seramik tencere???
Seramik Kaplama Nedir? Ne İşe Yarar?
Gelişen teknolojiyle beraber tava ve tencerelerde artık seramik kaplama devri başladı. Seramik yüzey içinde pişirilen yemekler, mineralleri ve vitaminleri kaybetmediği için besinlerin kendi doğal aromasıyla daha lezzetli pişmelerinde yardımcı olur. Seramik yüzey çok yüksek sıcaklıklara dayanacak özelliklere sahip olduğu için az bir miktar yağ ile seramik bir tava ya da tencerede her çeşit besini yüzeye yapışmadan pişirmek mümkündür. İç yüzeyindeki doğal seramik kaplaması ile çevreye de dost olan bu seramik tencere, tavaların birçoğu kalın ve indüksiyon ocaklara uygun özel taban özelliğine sahiptir. Ezme alüminyum gövdesiyle ısı yayılımını daha çabuk gerçekleştiren bu seramik tencere ve tavalar sayesinde besinler daha çabuk pişerken, hem enerji tasarrufu hem de yemeklerde en iyi performans elde ediliyor. Dolayısıyla günümüzde sağlıklı beslenmek isteyen ya da damak zevkine düşkün herkesin tercihi bu seramik tencere ve tavalar, uzun vadeli değerlendirildiğinde kuşkusuz en iyi seçim olacaktır.
Emaye dökme demir tencre
Emaye ve dökme demirin fiziksel ve kimyasal özellikleri farklı olduğundan ısıtıldıkları zaman farklı genleşme göstereceklerdir.
Emayenin dökme demirin üzerine tutunabilmesi içinde baskı kuvvetine maruz kalması gerekmektedir. Aksi takdirde emaye çatlamaları ve atmaları meydana gelebilir. Bu baskı kuvvetinin sağlanabilmesi içinde dökme demirin genleşme katsayısının (ADK) belli bir limit dahilinde emayeninkinden büyük olması gerekmektedir. ADICnın tespiti dilatometre adını verdiğimiz cihazlarla 20 - 400°C arasında veya 20 - 100°C arasındatest edilerek bulunur.
Mikroyapıya göre :
1 - Ferritîk dökme demirin 20 - 400°C ADKsı 400x10-7
2- Perlitik dökme demirin 20 - 400°C ADKsı 350x10-7
3 - Karborlü dökme demirin 20 - 400°C ADKsı 300x10-7 civarındadır.
Emaye için örnek vermek gerekirse banyo küvetlerinde opak;
-lçemayefiritinÂDKsı20-400cC »305-320x10-7
- Kenar emaye f iritin ADKsı 20 - 400°C - 335 - 345x10-7
Şayet kimyasal kompozisyonumuzu (yani ÂDK mızı) sabit tutarsak, buna göre seçtiğimiz iç emaye f irilinin ÂDK sı belirtilen aralıktan datta düşük değerde olursa (280x10-7 gibi) emaye atması, daha yüksek değerde olursa (340x10-7 gibi) emaye çatlaması ile karşılaşırız.
Tamamı için....
http://arsiv.mmo.org.tr/pdf/11299.pdf
*************
Ayrıca bilgi edinmek için bakınız...
Hangi Tencere Daha Sağlıklı?
Hangi Tencere Daha Sağlıklı?
Daha besleyici, daha sağlıklı, daha vitaminli… Tükettiğimiz besinlerin bu değerleri sadece doğal yapılarından değil, pişirilme yöntemlerinden de geliyor. Kullandığınız tencere, tava ya da fırın kaplarının hangi maddeden yapıldığı, tükettiğiniz yiyeceklerin lezzetini olduğu kadar besin değerini de etkiliyor. Tabii bu durum da sizin sağlığınızı… Tencere imalatı için kullanılan bazı maddeler, pişirme esnasında besinlerdeki maddelerle kimyasal reaksiyona girebiliyor.
İşte bu nedenle mutfakta, özellikle de ısıya maruz kalan kapları seçerken bilinçli olmak çok önemli. Hangi malzeme ne kadar sağlıklı ve hangi tencereyi nasıl kullanmak gerekiyor?
Çelik Tencereler:
Çelik, demir ve karbona çok az miktarda diğer elementlerin karşılaştırılmasıyla elde ediliyor. Çok dayanıklı olduğu için günümüzde mutfaklarda en çok tercih edilen tencere tiplerinin başında geliyor. Çelik dayanıklı bir madde ancak ısıyı eşit şekilde dağıtamıyor. Bu nedenle kaliteli çelik tencerelerin tabanı bakır ya da ısıyı eşit miktarda dağıtan başka bir materyalden imal ediliyor.
Aşınmaya ve oksidasyona karşı son derece dayanıklı oldukları için çelik tencereler oldukça sağlıklı. Pişirme süresi uzun bile olsa yiyeceklere herhangi bir toksik madde geçirmesi söz konusu değil.
Besinler çelik tencerelerin içinde risksiz bir şekilde saklanabilir. Çorbadan balığa tüm yemekler lezzetlerini kaybetmeden, kendi bozulma süreleri içinde, çelik tencereler içinde korunabilir.
Çelik tencerelerde pişirme yapmanın bir sakıncası yoktur fakat temizleme ve pişirme esnasında dikkat edilmesi gereken kurallar bulunuyor. Çelik tencerelerle yemek pişirilirken tahta kaşıkların kullanılmasını öneriyoruz.
Teflon Pişirme Kapları:
Teflon ya da diğer adıyla ‘politetraflu oroxtilen’, plastik türevi hijyenik bir kaplama maddesi. En önemli özelliği içinde pişirilen yiyeceklerin tencerenin yüzeyine yapışmaması ı böylece bu amaçla kullanılan yağın azaltılmasın ya da hiç kullanılmamasına imkan tanıması.
Teflon çok kolaylıkla mikroabrazyona uğrayıp aşınabilecek ve bazı sorunlara yol açabilecek bir materyal. Teflon aşındığı takdirde bazı küçük moleküller besin maddelerine geçebiliyor. Ayrıca teflon bir kaplama maddesi ve genellikle altınında asitli, besinlerle temas etmeme gereken alüminyum bulunuyor.
Teflon ürünlerinin zararlarını artık bilmeyen yok. Kanserden troide kadar birçok zararı bulunuyor. Bu yüzden hayatımızdan teflon ürünleri çıkartmamız en iyisi olacaktır.
Seramik Pişirme Kapları:
Seramik Tencereler eğer gerçek seramik ise sorun yok. Fakat son teknoloji olan nanoteknoloji iseler sağlık açısından riskler taşıyorlar. Bu anlamda seramik kaplı, cam – seramik kaplı ya da doğal minerallerden üretilen ve içeriğinde kanserojen maddeler bulunmayan ekolojik diye nitelendirilen tavalar, tencereler bulunmaktadır. Isıya dayanıklı cam kaplar, akıllı fırınlar, buharda pişirme olanağı sağlayan kaplar tercih edilebilir.
Seramik pişirme tencerelerinde herhangi bir çatlak, kırık ya da benzeri bir şey olmamasına özen gösterilmelidir, çünkü kırık ve çatlaklarda oluşabilecek birtakım zararlı maddeler yiyecekle temas edebilir. Çatlak, kırık olmayan ısıya dayanıklı seramik pişirme kapları, özellikle fırınlama yönteminde çok rahatlıkla kullanılabilirler.
Demir Döküm Tencereler:
En sağlıklı olan pişirme kaplarıdır. Demir doğada serbest şekilde bulunan bir madde. Çok kolay ve çabuk bir şekilde okside oluyor, çözülebiliyor. Demirden yapılmış kızartma kaplarının kullanımı oldukça yaygın. Çünkü yüksek ısıya karşı çok dayanıklı bir madde.
Demir kapların sağlık üzerinde ilginç bir etkisi var. Bu kapların kansızlığa iyi geliyor. Demir kaplardan besinlere, demir geçebiliyor. Ancak demirdeki oksidasyon yiyeceklerin lezzetini bozabiliyor. Bu nedenle demir tencere almak isteyenlerin en kaliteli olanları tercih etmesi uygun. Demir kaplar saklamak için hiç uygun değil, bu nedenle yiyecekler piştikten sonra hemen başka kaplara aktarmalısınız.
Döküm tencerelerle ilgili olarak; birçok döküm tencere çeşidi mevcut fakat en ideal olanı %100 demir döküm olan ağır tencereler. Bunların taşınması da oldukça zor çünkü çok ağırlar. Bulaşık makinasına da konmuyorlar. Ağır kimyasal temizleyici kullanılmıyor.Islakta bırakılmaması gerekiyor, paslanma olmaması için. Bu yüzden bu tencereleri çok aşırı titiz hanımlara tavsiye etmiyoruz :)
Cam Kaplar:
Cam pişirme tencereleri için herhangi bir sağlık sorunu yaratacak durum söz konusu değildir. Fırında ya da ocakta bu cam pişirme kapları da gönül rahatlığıyla kullanılabilir. Gayet sağlıklı kaplardır.
Porselen pişirme kapları: Bu kaplarda da bir problem yok ama sadece porselen pişirme kaplarında desen verme amacıyla çok fazla süsleme ya da benzeri şeylerle boyalı maddeler kullanılıyorsa bu kaplarda zararlı olabilir. Genelde sade ve daha beyaz olanlar tercih edilmelidir. Porselen pişirme kaplarında da yine boyaların ısı esnasında yiyeceğe geçmesi mümkün olabilir, bu yüzden daha dikkatli olunmalıdır.
Alüminyum Tencereler:
Alüminyum tencereler pişirme ve saklama koşulları açısından önerilmez. Bu tür tencerelerde pişirilen yemeklerin bekletilmesi uygun değildir. Pişirdiniz ve yediniz, yemeyeceğiniz kısmın cam kaplarda buzdolabında saklanması gerekir.
Alüminyum folyoda pişirme: Şu aralar Alzheimer hastalığı araştırılan bir konu. Son yıllarda yapılan araştırmalar, alüminyum folyonun ve alüminyum tencere, kap kacakların Alzheimer hastalığını hızlandırdığı görüşleri ve araştırmaları devam ediyor. Alüminyum folyoda yemek pişirmeyi önermiyoruz. Hiç çizik ve aşınma olmayan kaplar uygun kabul edilse de genellikle teflonlar saklama için tavsiye edilmiyor.
Bakır Tencereler:
Bakır, doğada serbest ya da diğer elementlerle beraber bulunan bir madde. Çok uzun yıllardır pişirme amacıyla kullanılıyor. Bakır, gümüşten sonra ısıyı ve elektriği en iyi şekilde ileten madde olarak biliniyor.
Bakır kolaylıkla okside olabilen bir madde. Hayvansal ya da bitkisel gıdalardaki proteinlerle kolaylıkla reaksiyona girebiliyor, bunun sonucunda da sindirim sisteminde sorunlara yol açabilecek bakır sülfat oluşuyor. Bakırın bir özelliği de aside temas ettiğinde kolaylıkla çözülebilmesi, İşte bakır kaplar, bu nedenle kalaylanıyor ve bakırın besinlerle teması engelleniyor.
Bakır tencereler besinleri saklamak için uygun değil, besinlerin asitleri kalayın bozulmasına neden oluyor. Ayrıca bakırın kalaylanması gerekiyor ve bu kalaylanmanın çok iyi olması gerekiyor yoksa pişirdiğiniz yiyeceğe bu kalaydaki kurşun geçebiliyor.
Toprak Tencereler:
Çok eski çağlardan beri kullanılan toprak kaplar ısıyı ağır ağır yaydıkları için, uzun sürede ve kısık ateşte hazırlanması gereken yemekleri pişirmek için çok ideal.
Toprak kolaylıkla eriyebilen bir madde olduğu için sırlanıyor. Sırlama işleminin doğru ve sağlığa uygun şekilde, toksin olmayan maddeyle yapılması çok önemli. Aksi takdirde besinlerle özellikle sinir sistemine zarar verebilecek maddeler gerebiliyor. Kaliteli toprak kaplar satın alarak ve ilk kullanımından önce içinde, 24 saat boyunca su bekleterek bu riskleri yok edebilirsiniz. Toprak kaplar, sebze ve meyvelerin vitaminlerini kaybetmeden pişirmek için ideal. Fakat günümüzde toprak kapların içeriğine kurşun kadminyum katılabiliyor bu yüzden yüzeyi parklak olanlardan almamak ve köy usulu olanlar tercih edilmelidir.
Kalitesinden emin olduğunuz toprak kapları, asidi olmayan besinleri saklamak için kullanabilirsiniz.
Emaye Tencereler:
Dünyanın en eski kaplama malzemesi olan emaye metalin üzerine sikaca yapışan anorganik camsı bir kaplamadır. Emaye kaplamanın amacı yüzeyi korumaktır. Ayrıca korozyona karşı koruduğu yüzeye çok değerli estetik özellikler katar. Yüzeyi pürüzsüzleştirip camsı bir parlaklık sağlar. Ayni zamanda kolay temizlenir ve hijyeniktir. Zamana karşı dayanıklı olduğundan renkleri solmaz ilk günkü görüntüsünü korur, dış etkilere karşı dayanıklıdır. Emayeler koku ve tat olarak nötr kaldıklarından, Emaye saklama kaplarında tutulan yiyeceklerin tatlarında ve kokusunda bir değişiklik meydana gelmez. Bu nedenle buzdolaplarının iç kısımları da emaye kaplanmaktadır. Soğuğa ve sıcağa karşı dirençlidir, ani isi değişimlerinden etkilenmez.
Ancak emayelerin özellikleri tek baslarına yeterli değildir. Çünkü tek başlarına kullanılmazlar her zaman bir madene bağlı bulunurlar. Bu nedenle kaplandıkları madenle uyumları çok önemlidir. Kendilerine en uygun madene bağlanmalıdırlar. Tek başına emaye olan kaplarda sağlıklıdır ama diğer alaşımları tam olarak bilinmelidir
.
Sağlıklı Pişirme Kapları ve Pişirme Yöntemleri
Sağlıklı Pişirme Kapları ve Pişirme Yöntemleri
Beslenme, pek çok insan tarafından karın doyurmak, açlığı bastırmak, canın istediği besinleri tüketmek şeklinde tanımlanmaktadır. Halbuki vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve 50’ye yakın türde besin öğesinin, yeterli ve dengeli bir şekilde besinler yolu ile alınması gerekir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişmenin engellendiği, sağlığın bozulduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur. Besinlerin içerdiği protein, vitamin ve mineral gibi besin öğeleri beslenmede büyük önem taşır. Beslenme, insan yaşamı için oksijen ve sudan sonra gelen en önemli öğedir.
Yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda vücudun büyüme, gelişme ve normal çalışmasında aksaklıklar olacağından yeterli ve dengeli beslenme sağlığın temelidir. Yetersiz ve dengesiz beslenme; bazı hastalıkların oluşmasında doğrudan (pellegra, beriberi, skorbüt, anemi, raşitizm vb.), bazılarında ise dolaylı (enfeksiyon hastalıkları, kalp - damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, karaciğer hastalıkları, şişmanlık vb.) bir nedendir. O halde yaşamak için beslenmek gerekiyorsa; iyi yaşamak için, iyi beslenmek gerekir.
SAĞLIKLI PİŞİRME YÖNTEMLERİ
Sağlıklı besinleri doğru yöntemlerle pişirmek de oldukça önemlidir. Sağlıklı pişirme yöntemleri haşlama, ızgara yapma, buğulama, buharda ve fırında pişirme şeklinde sıralanabilir. Diğer yandan kızartma ve kavurma işlemleri ile kanserojen birtakım öğeler ortaya çıkmaktadır.
SAĞLIKLI PİŞİRİCİLER
Sağlıklı pişirme yöntemlerini uygulamak için sağlıklı pişiriciler kullanmakta yarar var. Aksi takdirde kalayı dökülmüş bakır tencerede yemek pişirmek veya teflonu çizikle dolu bir tavada ızgara yapmak kişiye faydadan çok zarar verebilir.
Besinleri pişirme ilkelerine ve pişirmede kullanılan kaplara dikkat ederek oluşabilecek besin zehirlenmesi riski ve besin öğesi kayıpları en aza indirilebilir. Yemek pişirmede kullanılan tencere ve tavalar çok çeşitlidir. Bu kaplar genelde alüminyum, demir, bakır, çelik, teneke, toprak, nikel ve krom gibi maddelerin tek başlarına ya da karışımlar haline getirilerek işlenmesiyle elde edilirler.
Önceki yıllarda pişirme kapları olarak genellikle bakır kullanılırdı. Bu kaplar ısıyı çok iyi bir şekilde iletmekte, ancak kısa sürede ısınan besinler yine çok kısa sürede soğumaktadır. Bakır kapta pişirilen ve bekletilen yemeklere kaptan bakır karıştığında, alınan bakır miktarı artmakta, bu da zehirlenmeye neden olmaktadır. Bu nedenle bakırın besinle doğrudan temas etmemesi için bakır kaplar kalaylanarak kullanılmaktadır. Kalayın zamanla dökülmesi bakır kapların kullanımını her geçen gün azaltmıştır. Gelişigüzel kalaylanan kaplardan yemek içerisine sağlık için zararlı kurşun gibi maddelerin karıştığı bazı gözlem ve araştırmalar sonucunda saptanmıştır. Bu nedenle sokaklarda kalaylatılmış veya kalayları yer yer dökülmüş bakır kaplar yemek pişirme ve saklama için uygun değildir.
Bakır kapların yerini zamanla alüminyum kaplar almıştır. Alüminyum kaplar işlenmiş “alumina” madeninden yapılır. Alüminyum, besinin alkali ve asit olmasından etkilenir. Alüminyum kapların kararması su ve besinin alkali ortamından ileri gelir. Sirke, limon gibi asitli maddeler konduğunda siyahlıklar giderilebilir. Asitli maddeler kap içerisinde durdukça alüminyumda yavaş yavaş çözünme olur. Çözünen maden besine karışır. Bu çok yavaş ve az olduğundan sağlığa doğrudan zararlı bir etki yapmaz. Ancak bulaşma sonucunda yıllar sonra unutkanlık gibi yan etkiler görülebilir. Bu arada besinlerle alınan alüminyumun artması, kalsiyum, demir, fosfor, magnezyum gibi minerallerin vücuda olan biyoyararlılığını azaltır. Ayrıca bu kapların temizlenmesi de zordur.
Diğer yandan hiçbir yemek toprak kaplarda ve kısık ateşte pişen bir yemeğin yerini tutamaz gibi görünüyor. Toprak kaplar besindeki asit ve alkaliden etkilenmez. Daha sağlıklı bir pişirici için toprak, cam ve krom kapları kullanmakta yarar vardır. Toprak kaplar ısıyı muntazam ve çabuk iletmediklerinden pişirme ısısının düşük olması veya fırına koyarken fırının önce soğuk olmasına daha sonra ısının açılmasına dikkat etmek gerekir. Ani ısı değişikliklerinde kırılabilirler. Yüzeylerinde çatlak oluşması durumunda mikroorganizma üremesi söz konusu olacağı için bu konuda hassas davranılmasında yarar vardır. Bu tarz pişirme kapları kullanıldıktan sonra çok iyi bir şekilde yıkanıp iyice kurulanmalıdır.
Cam pişirme kapları da asit ve alkaliden etkilenmez, gözeneksizdir. Bu bakımdan pişirme hatta saklama kabı olarak uygundur. Bazı cam kaplar ani ısı değişikliklerinden etkilenirler ve kırılırlar. Ancak son yıllarda ani ısı değişmelerine de dayanıklı camlar yapılmıştır. Hatta mikrodalga fırınlar için de en iyi alternatif cam kapların kullanılmasıdır. Yine de cam kapları düşük ısıda pişirmekte ve ocaktan aldıktan sonra soğuk yüzeye bırakmamakta yarar vardır. Camlar çizilebileceği için telle ovulmamalıdır.
Teflon pişirme kapları ateşe dayanıklıdır, yanmaz, yemeği bozmaz. Ancak çizilmeye veya sıyrılmaya dayanmaz. Çizilince teflonun kimyasal maddesi ve altındaki maden yemeğe karışabilir. Teflon tencereyle tahta kaşık kullanmalı. Uzmanlar teflon tava ve tencerelerle ilgili endişenin, yapımında kullanılan perflorooktanoik asit (PFOA) isimli bir maddeden kaynaklandığını belirtiyorlar. Bu nedenle üretim standardı yüksek olan teflon tavaları tercih etmek gerekir. Uzmanlar yüksek ısıda yemek hazırlanan yiyeceklerin kansorejen etkisini azaltmak için sadece teflon tava ve tencereler için değil diğer tüm araç ve gereçlerde yağlı kağıt kullanılmasını öneriyorlar.
Düdüklü tencere ancak bir yardımcı olmalı ya da acele yemek yapmak zorunda kalınca kullanılmalıdır. Besinlerin bazı özellikleri bu tencerede yok olur gider. Bunlarda ısı 110 dereceyi bulduğundan, sebzelerin bazı faydalı özellikleri kaybolabilir.
Yemek pişirmede demir döküm emaye tencerelerden iyi sonuç alınır. Çünkü tencerenin dibi ve kendisi kalın olduğundan, çatlaması ve yemeğin dibinin tutma olasılığı azdır. Demir ısıyı çok iyi geçiren bir madendir. Pek çok diğer metalde olduğu gibi demir de içinde pişirilen yiyeceğe geçme özelliği gösterir. Demirin vücutta birikimi oldukça zor olduğundan bu geçiş toksik bir etki yaratmada pek etkili bir rol oynamaz, ancak içinde pişirilen yiyeceğin asitli olması durumunda demir geçişi artar. Demir kapların iyice kurulanmadıkları takdirde paslanma özellikleri olmasının yanında diğer önemli bir özellikleri de içlerinde asitli besin pişirilmesi halinde besinin rengini bozmasıdır.
Diğer yandan emayenin çatlak ya da dökük olmamasına dikkat edilmelidir. Demir döküm emaye tencerelerin çatlama olasılığı, maden üzerine kaplama olan emaye tencerelerden daha azdır. Kalın dipli olan demir döküm kaplama emaye tencereler ağır olsalar da, diplerinin kalın olması sayesinde yemek yanmaz ve güzel pişer. Ancak yanmış besin artıklarını kaptan ayırmak güçtür ve kapların rengi zamanla kararır. Emaye yıpranmadığı sürece sağlık yönünden bir sakıncası yoktur ve sağlıklı bir pişiricidir.
En son piyasaya sürülen pişirme kapları çelik, krom ve nikel alaşımıyla yapılmıştır ve “çelik tencere” adıyla satılmaktadır. Bu kapların görünümü güzeldir, alüminyum tencerelerin aksine kolay yıpranmaz, yemekler fazla yapışmaz, yapışanlar kolayca temizlenebilir. Kapakları iyi kapandığından ısı kaybı fazla olmaz, tabanına eklenen kaplamayla sıcaklığı tutar ve geç soğur. Satın alınabilecek en uygun pişirme kapları çelik tenceredir. Yaşam boyu kullanılabilir. Ancak evde emaye, alüminyum gibi tencereler varsa, bunları sağlıksız diye atıp çelik tencere almak gerekmez. Pişirme kapları yıkanmadan önce ıslatılırsa yapışan maddeler daha kolay temizlenir. Böylece kapları sert, madeni tellerle ovma gereği kalmaz. Madeni teller çizikler oluşturarak tava ve tencerelerin yıpranmasına neden olur.
Son zamanlarda pişirme araç gereçlerinde de doğal materyallerden yapılmış olanlara bir eğilim söz konusu. Bu anlamda seramik kaplı, cam - seramik kaplı ya da doğal minerallerden üretilen ve içeriğinde kanserojen maddeler bulunmayan ekolojik diye nitelendirilen tavalar, tencereler bulunmaktadır. Isıya dayanıklı cam kaplar, akıllı fırınlar, buharda pişirme olanağı sağlayan, hele ki 1 kaşık yağ ile 1 kg patates vb pişiren alternatif yöntemler sağlık açısından oldukça faydalıdır. Buharlı pişiriciler çok az vitamin kaybı ile hatta aynı anda 3 - 4 çeşit yemeği koku ve tatlarında bir olumsuzluk yaşanmayacak şekilde pişirerek et, sebze, makarna ve pilav gibi pek çok yemek yapma imkanı sunmaktadır. Ayrıca mikrodalga fırınların da artık yemek pişirme özelliği olanları üretilmektedir. Halk arasında magnetron lambaları yüzünden kanserojen olduğu düşünülse de böyle bir durumun söz konusu olmadığı mikrodalga fırınlar, gerek pişirme gerekse kalan bir yemeği ısıtma aracı olarak büyük kolaylıklar ve sağlık sunan çok iyi bir alternatiftir.
SAĞLIKLI BESİNLER – SAĞLIKLI PİŞİRME YÖNTEMLERİ
Sağlıklı besinler sağlıklı yöntemlerle pişirilmedikleri takdirde besin değerlerinde kayıplar oluşabilmektedir. Örnek olarak:
- Mangalda ızgara yapılan etler, aleve çok yakın pişirilirse kanserojen öğeler oluşabilir, etlerden damlayan su ile B vitaminleri kayba uğrar. Bu nedenle metal çatal yerine tahta maşa kullanılması ve etlerin ateşe çok yakın olmamak koşulu ile sürekli olarak çevrilmeden ızgara yapılması öngörülmektedir.
- Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi baklagiller iyi pişirildiğinde sindirimi kolaylaşır ve böylelikle protein değeri artar. Öte yandan haşlama sularının dökülmesi veya çabuk pişmesi için soda / maden suyu eklenmesi besin değerini azaltır.
- Yumurta, çiğ olarak tüketilmemelidir. Çiğ yumurtanın sindirimi güçtür ve biotin adındaki bir vitaminin emilimi engellenir. Ayrıca besin zehirlenmesine de yol açabilir.
- Yumurta en fazla 8 - 10 dakika haşlanmalıdır. Uzun süre pişen veya haşlandıktan sonra bekleyen yumurta sarısının etrafı yeşil renk alırsa hem sindirimi güçleştirir hem de besin değeri azalır.
- Sütler de kesinlikle çiğ olarak tüketilmemelidir. UHT teknolojisiyle sunulan uzun ömürlü süt veya pastörize süt alınması daha sağlıklı olacaktır. Bu kapalı sütleri ısıtma veya kaynatma zorunluluğu yoktur, soğuk olarak da içilebilir.
- Süt uzun süre kaynatılırsa vitaminleri azalır. Pastörize ve sterilize edilmemiş süt kabardıktan sonra 4 - 5 dakika karıştırılarak kaynatılmalıdır. Ardından hemen soğutulup cam kavanoz içerisinde buzdolabına konularak 1 - 2 gün içerisinde kullanılmalıdır.
- Makarna ve erişte gibi besinlerin haşlama suları dökülmemeli, çekeceği kadar su ile suyu çektirilerek pişirilmelidir. Haşlama suyu dökülür ve ardından soğuk suyun altında tutulursa B1vitamininde %80’lere varan kayıplar oluşabilir.
- Şehriye, pirinç ve unun kavrulması protein kaybına neden olmaktadır.
- Taze sebzeler önce ayıklanmalı, yıkanmalı, sonra doğranmalı ve yeteri kadar su ile pişirilmelidir. Yeşil yapraklı sebzeler, hiç su koymadan pişirilebilirler. Sebze yemeğine çok su eklenirse vitamin kaybı artar.
- Sebzeleri pişirirken soda / maden suyu eklemek, yeşil ve sarı sebzelerden yapılan salatalara limon veya sirke ekleyerek bekletmek A ve C vitamini değerini azaltır.
- Patates gibi kabuğu içinde haşlanabilen sebzeler iyice yıkadıktan sonra kabuğuyla birlikte haşlanmalıdır. Piştikten sonra kabuğu kolaylıkla soyulabilir ve besin değeri de korunmuş olur.
- Yağlar yakıldıktan sonra yemeğe eklenirse (Örnek: İskender kebap, mantı, yayla çorba) kanserojen öğeler içerirler.
- Besinleri mümkün olduğunca tekrar ısıtmaktan kaçınmak gerekir.
Diğer yandan en iyi saklama kabı, besinle alışverişi olmayan nötr kaplardır. Kaptan besine, besinden kaba geçiş olması besin kalitesini olumsuz etkiler. Besin saklamada madeni, plastik, toprak ve cam gibi araçlar kullanılmaktadır. Ayrıca yemek pişirme kullanılan (çelik, emaye, düdüklü tencere vs) bir kap, kalan yemeğin saklanması adına da kullanılabilir. Bir dönem bayanlar tarafından, patlama riski taşıdığı için düdüklü tencereler tercih edilmezken şimdilerde yeni geliştirilen tekniklerle kapak kısmı tencerenin de içerisine girdiğinden daha güvenli olarak kullanım kolaylığı ve zamandan tasarruf sağlamaktadır.
SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ
Olası bir besin zehirlenmesi riskini azaltmak, oluşabilecek besin değeri kayıplarını önlemek maksadıyla insanlara sağlıklı besinler satın almaları, saklamaları, hazırlamaları için şu tavsiyelerde bulunulabilir:
- Pişmiş besinler oda sıcaklığında 2 saatten uzun süre bırakılmamalı, buzdolabına konulmalıdır.
- Etler birer yemeklik miktarlarda, yassı bir şekilde paketlenmiş olarak dondurulmalıdır. Dondurulmuş besinler buzu çözdürüldükten sonra yeniden dondurulmamalıdır.
- Çözdürme işlemi; buzdolabının alt raflarında bekletilerek, su geçirmeyen naylon torbalara sıkıca sarılıp akan soğuk su altında tutularak veya mikrodalga fırının çözdürme programında yapılmalıdır. Oda sıcaklığında, su içerisinde, kalorifer üzerinde ya da altında, hafif ateşte veya güneşli yerlerde bekletilerek yapılmamalıdır. Çözdürülmüş besinler bekletilmeden pişirilmelidir.
- Kapakları hafif de olsa dışa dönük konserveler ile kırık, çatlak ve kirli yumurtalar satın alınmamalıdır.
- Yumurta, çiğ olarak tüketilmemelidir. Çiğ yumurtanın sindirimi güçtür ve biotin adındaki bir vitaminin emilimi engellenir. Ayrıca besin zehirlenmesine de yol açabilir. Yumurta yıkanmadan buzdolabında saklanmalı, ancak kullanmadan önce mutlaka yıkanmalıdır (eller dahil).
- Çiğ sütten yapılmış peynir tüketilmemeli, pastörize edilmiş olmasına dikkat edilmelidir.
- Sütlü tatlı yaparken süt, un ve şeker birlikte pişirildiğinde sütün besin değeri azalır. Topaklanma görülebilir. Şeker ya indirmeye yakın ya da indirdikten sonra eklenmelidir. Diyet tatlı yapımında da tatlandırıcının besine en son ilave edilmesi gerekir.
- Tarhana güneşte kurutulursa ve süt - yoğurt aydınlık yerde bekletilirse B2, B6vitamini ve folik asit kaybı olur. Tarhana gölgede ve fırında kurutulabilir.
- Yoğurdun yeşilimsi suyu dökülürse vitamin değeri azalır. Yoğurt torbaya konup süzülür, süzülen suyu atılır ise vitamin kaybı olur. Yoğurt suyu çorba ve hamur işlerinde kullanılarak değerlendirilebilir.
- Ayran yaparken köpürmesi için içerisine soda / maden suyu katılmamalıdır.
- Ekmek ince dilimlenip kızartılırsa besleyici değeri azalır. Öte yandan ekmeğin enerjisinde hiçbir azalma olmamaktadır.
- Ekmek, çörek, kurabiye yapmak için hamurun mayalandırılması besin değerini artırır.
- Bayat ekmekler, su buharına tutularak yeniden taze hale getirilebilir.Ekmek, 2 günden daha uzun süre bekleyecek ise buzlukta tutulmalıdır.
- Satın alırken mevsim sebze ve meyveleri tercih edilmelidir. Böylelikle hormonal açıdan, besin değeri bakımından ve ekonomik olarak sıkıntı yaşamamış olunur.
- Ispanak, semizotu, kıvırcık gibi sebzeleri doğramak için bıçak kullanmaktan ziyade elle koparmak vitamin kayıplarını en aza indirir.
- Dondurulmuş sebzeler çözdürülmeden pişirilmelidir.
- Konservenin suyu dökülürse vitamin değeri azalır. Çorba ve sos yapımında kullanılabilir.
- Çürümediği sürece sebzelerin dış yapraklarını atılmamalıdır.
- Sebze ve meyvelerin kabuğu derin soyulmamalı, çok küçük parçalar halinde doğranmamalıdır.
- Ispanağın acı suyunu gidermek için tuzla ovulması ve haşlandıktan sonra suyunun iyice sıkılması çok fazla besin kaybına neden olur.
- Meyveler kesildikten ya da suyu sıkıldıktan sonra bekletilirse C vitamini değeri azalır. Hatta sıkılmış meyve suları buzdolabında bile bekletilse vitamin değeri azalır. 5 dakika içerisinde tüketmekte fayda vardır.
- Marketlerde alışveriş yaparken et, süt, sebze ve dondurulmuş yiyecekler gibi kolay bozulabilecek besinler kuru gıdalardan sonra alınmalıdır.
- Dondurulmuş besin alırken taş gibi sert olanları tercih edilmeli, üzerinde buz kristali olanlar kesinlikle satın alınmamalıdır.
- Bozulabilecek besinler satın aldıktan sonra kısa süre içinde buzdolabına yerleştirilmelidir. Buzdolabının sıcaklığı +4°C üzerinde olmamalıdır.
- Besinleri buzdolabında nem ve hava geçirmeyen kaplar içinde saklamak gerekir.
- Buzdolabını tıka basa doldurarak içerisindeki hava akımını engellemek yanlıştır.
- Buzluğu çözdürürken veya buzdolabını temizlerken dondurulmuş ve kolay bozulabilecek besinleri buzla doldurulan kaplar içerisinde bekletmek gerekir.
- Tuzun ışık almayan, kuru ve serin bir yerde muhafaza edilmesi gerekmektedir. Tercihen iyotlu tuz kullanılmalı ve 3 ay içerisinde tüketilmelidir.
- Üzerinde sebze ve salata doğranan tahtada kesinlikle et kesilmemelidir.
- Pişmiş ve çiğ besinleri yan yana getirilmemelidir.
- Çok yüksek derecede sıcaklık ve vakum altında ısıtma koşullarını sağlayamadıkça evde konserve yapmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır.